Sosyal medya tanımından önce temelinde olan ve oluşumunu sağlayan sosyal ağ kavramına ilişkin bir tanımlama getirmek yerinde olacaktır: “Sosyal ağ, internet ortamında, kullanıcıların kendilerini tanımlayarak her kültürden farklı kullanıcı ile iletişime geçtiği, bunun yanında normal sosyal yaşamda kullanılan jest ve mimik hareketlerini simgeleyen sembollerle duygu ve düşüncelerini sanal olarak ifade ettiği, bu şekilde sosyal iletişim kurduğu ortamlar olarak tanımlanmaktadır.” Sosyal medya, Web 2.0’ın kullanıcı hizmetine sunulmasıyla birlikte, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir.
Günümüzde düşünülen ve planlanan sistemin dışına çıkan ve aynı zamanda artık kontrol edilemez bir hal alan sosyal medya insanlarda çeşitli psikolojik hastalıklara neden olmaya başladı. İnsanların kendilerini daha çok yalnız hissetmelerine ve gördükleri görsellerin etkilerinde kalarak daha mutsuz bir toplum oluştuğunu görmekteyiz. Temel nedenlerinden biri olarak; sosyal medya içerisinde insanların tamamen mükemmele yakın hayata sahip olmalarıdır. İnsanlar yaşadıkları hayat ile gördükleri hayatı karşılaştırma içerisine sokarak kendilerini mutsuz ve yetersiz hayatı yaşadıklarını düşünmelerine neden olmaktadır. Aynı zamanda Sanayi Devrimi ile; 18. yüzyılda, önce İngiltere’de başlayan demir ve kömürün asıl enerji kaynağı ve hammaddeyi oluşturduğu bir makineleşme çağıdır. Fabrikalaşmanın yanı sıra insanlarda oluşan arz-talep ilişkisinin artması ile birlikte senelerdir ileri gelen diğer bir problem “tüketim çılgınlığı” başlamıştır. Hem tüketim çılgınlığının olduğu hem de önünde geçilemeyen “doyumsuzluk” birleşince insanlar ne yazık ki git gide mutsuzlaştırılmıştır.
Aslında yaşanılan hayatın ve anın kıymeti bilinmemeye ve insanların ömrünün hep daha fazlasını düşünerek geçirmesine neden olan bu sosyal medya çılgınlığının, ileride daha fazla yaygınlaşacağına ve gelişen ve değişen teknoloji de daha yaygın psikolojik hastalıkların gelişeceğini ön görmekteyiz. Aslında internetin yararlı ve bilinçli bir şekilde kullanıldığında gelişime ve değişime ama bilinçsiz kullanıldığı zaman ise çok korkunç tablolara neden olduğu ve olmaya devam edeceği unutulmamalı ve her hayatın farklı ve kendine özel değerinin olduğu unutulmamalıdır.
